Sadece bir siyasi parti genel başkanı olarak görülmemeli. ‘Söz konusu devlet ve milletse, gerisi teferruattır’ diyen gerçek bir devlet adamı.. O, 2000’li yılların başında, ülkenin çıkmaz bir sokağa girdiğini fark edince, hemen Ecevit Hükümeti’nde, Başbakan Yardımcısı iken, seçimlere 1,5 yıl varken, erken seçim kararı aldırdı.

Parlamentonun tıkandığı, çıkmazda olduğu yerde (367 garabetinde), Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinde, kangren olmuş dertleri (başörtüsü) çözmede, Anayasa değişikliklerinde, Başkanlık Sistemi’ni teklifte ve Başkanlık Sistemi’nin sağlanmasında, Cumhur İttifakı’nın tek başına iktidar seçilmesinde ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinde adeta ‘Hızır’ gibi yetişerek ön ayak oldu.

Yüzde 1 oy potansiyeli olmayan partiler bile, Kemal Kılıçdaroğlu’dan utanmadan, arlanmadan Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve çeşitli bakanlık pazarlıkları yaparken, o bu denli at pazarlıklarını aklının ucundan bile geçirmedi.

En kritik anlarda aldığınız kararlarla siyasete yön vereceksiniz ve yönlendirmenin içinde olmayacaksınız! Bu durumdan şahsınız ve partiniz bir menfaat temin etmeyecek.

Evet. Devlet Bahçeli’den bahsediyorum. Sayın Bahçeli’nin tek istediği, milletinin mutluluğu ile devletinin bekasından başka bir şey değildir. Bunu her defasında ispatlamış bir devlet adamıdır Sayın Bahçeli..

Devlet Bahçeli, kangren haline gelmiş bir sorunun çözülmesi, ülkenin refahı, huzuru ve kalkınması için 50 yıllık siyasi hayatını riske attı.

Sadece ellini değil, bütün bedenini taşın altına koydu. Yeri geldi temsil ettiği camiadan bile çatlak sesler geldi. Ama o hiçbirine aldırış etmeden, ülkenin refahı ve geleceği için, oy hesabı gözetmeksizin tarihi bir adım attı.

Kimin aklına gelirdi ki; Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin Mecliste konuşsun’ diyeceğini. Sıfır bir ihtimaldi. Rüyada bile görünmez tarihi bir çıkışa, cesurca imza attı Devlet Bahçeli.

Bu çıkış, bir siyasi parti genel başkanından daha çok, devlet aklıdır. Daha önce ‘Bölücülük ve kapatılması gerekir’ dediği DEM parti yöneticileriyle tokalaştı. Sonra İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan’ın gelip, Mecliste DEM Parti grubunda PKK’ya silah bırakma çağrısında bulunmasını önerdi. DEM ile Öcalan arasında görüşme ve diyaloğun gecikmemesi gerektiğini ifade etti.

Süreci başlattığı ilk günden buyana tek bir geri atmadığı gibi, her defasında ‘Sözlerimin arkasındayım’ diyerek cesur çıkışını sürdürdü.

Türkiye yaklaşık 50 yıldır PKK’yla mücadele ediyor. Bu mücadelede binlerce şehit verildi. Ve rakamları telaffuz bile edemediğimiz paralar harcandı.

Bu meselenin çözümü için ilk adımı merhum Turgut Özal attı. O ve merhum dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, atılan bu adımın bedelini canlarıyla ödedi.

Ta ki, ‘Çözüm süreci’ başlayıncaya kadar hiçbir adım atılmadı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde başlatılan ‘Çözüm Süreci’ tarihi bir adımdı. Toplumda büyük bir umut yaratan bu süreçte maalesef dış güç ve başta FETÖ olmak üzere, terör örgütlerinin el birliğiyle süreç baltalandı.

Ve yıl 2024 Devlet Bahçeli tarihe geçecek bir adım attı. Daha önce çok sert dille topa tuttuğu HDP/DEM Parti ile tokalaştı ve  ‘Kendi içimizde barışı sağlamalıyız’ sözleriyle yepyeni bir sürecin kapısını açtı. Abdullah Öcalan’ın Meclise gelip DEM grubunda PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmasını önerdi.

Kürt siyasetinde marka olmuş Ahmet Türk ile ilgili son derece pozitif sözler sarf etti.

Bahçeli’nin bu cesur ve tarihi çıkışı, hükümet nezdinde de son derece pozitif karşılandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeli’ye teşekkür etti.

Türkiye’nin önünü açacak, huzur ve güvenin oluşacağı, refahın ve kalkınmanın sağlanacağı bu adım tarihi ve değerli bir adımdır. Devlet Bahçeli bu adımla tarihe geçti. Ülkesi ve milleti için attığı bu adıma laf edenler, eleştirenler, siyasetin çöplüğünde yerlerini alacaktır.

Attığı adımı eleştiren zavallılar, Sayın Devlet Bahçeli’nin Devlet ve millet hayatı söz konusu olduğunda, onun için akan suların durduğunu bilmiyorlar. Devlet ve millet hayatı söz konusu olduğunda, onun gözü, ne kendini ve ne de partisini görmeyeceğini bilmiyorlar.

Siz sayın Bahçeli’nin kesip attığı tırnak etmezsiniz be..!